Kıymetli Dostlarım,
Sizlerinde müsadesiyle bu paylaşımıma çok geç kalmış olan bir teşekkürle başlamak istiyorum. 15 Temmuz gecesi henüz Sayın CUMHURBAŞKANIMIZ, YÜCE MİLLETİMİZE sokağa çıkarak darbeye direnmeleri yönünde davetini yapmadan önce YÜCE ALLAH’a şükürler olsun ki henüz saat 24:00 olmadan tüm dostlarıma, sevenlerime bu yönde davet yapmıştım. Davetimi de “Darbeye direnmeyerek VATANINA sahip çıkmayanların eşleriyle nikahı artık boştur. Çünkü, VATAN namustur.” demiştim.
Bu davetim üzerine düşünmeden kendini sokağa atan ne kadar arkadaşımız varsa hepsine bu gecikmiş teşekkürümü iletmek istiyorum. Teşekkürümü bu kadar geç yapmamın sebebi ise darbe sürecinin hala daha devam ettiğine olan inancım içindi. Şu anki şartlar, darbe sürecinin bittiğine ancak başka süreçlerin başladığına işaret etmektedir.
Yabancı ülkelerin konsolosluk görevlisi adı altındaki ajanlarının Güneydoğu’daki pkk yanlısı olan veya olmayan büyük aşiretlerle irtibat kurmaya çalışmaları, ekonomi notu derecelendirme kuruluşlarının saçma sapan gerekçelerle kredi notumuzu düşürmeleri(ve son zamanlarda gelişen bu tip olayların sayısının artması)...
Kıymetli Dostlarım, darbe teşebbüsü gecesinden sonra çok sayıda ki arkadaşımız NECİP FAZIL KISAKÜREK Üstad'a ait olduğu bilinen bir ikiliyi gönülleri kırgın bir şekilde sosyal medya da paylaşarak özellikle de şahsıma dert yanarak yollamışlardır (Ortada kimse yoktu biz sökerken bayırı… Açıldı şimdi ise sahte mürşit pazarı). Darbe gecesi sokaklarda kendilerinin olduğunu (sağ olsunlar beni de bu gruba katmışlar) ancak darbe teşebbüsü bastırıldıktan sonra görünürde ve ekranlarda sadece başkalarının olduğunu hatta bu insanların çoğunun darbe gecesi YÜCE MİLLETİMİZE sokağa çıkmayın diyen kişiler olduğunu söylemişlerdi.
Bu arkadaşlarımız haklılar. Ancak haklı olmak maalesef ki bazen hiçbir şeyi değiştirmiyor. Sümerlerden bugüne kadar bir çok uygarlığı inceleme imkanım oldu. TÜRKÇE'ye çevrilmiş yazılı belgelerde hep aynı gerçekle karşılaştım. Bedelini biz ödedik, Reklamını başkaları yaptı.
Kıymetli Dostlarım, size üzücü bir haberim var. Bu ne yazık ki geçmişte de böyleydi, maalesef ki bugünde böyle... Çok kötü bir durum ama binlerce sene sonra da yine aynısı olacak.
Bu tip haksızlıkları gördüğümde mevlana hazretlerinin “La tahzen! Üzülme!” isimli şiirini okurum. Ruhumun içerisinde ki fırtınalara bir parça çare olur. Sizlere de tavsiyem bu duygu yoğunluğuna saplandığınızda içinizdeki kızgınlığı söndürecek bir şeyler bulmanızdır. NECİP FAZIL Üstad'ın TÜRK-İSLAM DAVASI'nın neferlerine bu durumlar için söylediği bir ikiliğini size hatırlatmak isterim (Sen bir devsin, yükü ağırdır devin! Kalk ayağa dimdik, doğrul ve sevin.).
Sevinin çünkü televizyonların söylediği gazetelerin, blog yazarlarının yazdıkları elbet bir gün unutulacaktır. Unutulmayacak tek şey olayların yaşandığı caddelerin, sokakların kayıda alınmamış sözlü tarihi olacaktır. Sizin evlatlarınız, sizin torunlarınız bu payeyi çok uzun yıllar sonra bile yaşayacaklar. Bir sohbet esnasında YÜCE MEVLA’nın ona verdiği görevin bile farkında olmayan kişiler kahvelerde, berberlerde, spor salonlarında ve başkaca bir çok yerde o gecenin sohbetini yaparak sizin isminizin ve ruhunuzun onurlanmasını sağlayacaklar.
Kıymetli Dostlarım, eski bilgelerinde söylediği gibi "İNSANOĞLU, BENCİL YARATIKLARIN EN ZEKİSİDİR." Bu yüzden hiç hakkı olmadığı halde kahramanlık payesinin hemen hemen hepsini kendisine alanlara dahi kızmayarak son günlerde bazıları tarafından bozulmaya çalışılan MİLLİ ahenge zarar gelmemesini sağlayacağız. ŞÜKÜRLER OLSUN Kİ BİZLER İŞİN GÜÇ KISMININ ADAM OLMAK DEĞİL, ADAM KALMAKTIR GERÇEĞİNİN ŞEREFİYLE YAŞAYACAĞIZ.
15 TEMMUZ darbe teşebbüsü tehlikesinin geçmesini güvenli bir yerde bekleyip daha sonra ekranlara çıkıp rol çalarak kendilerine büyük payeler çıkardıklarını düşünen gâfiller ve bu topraklarda yeni kalkışmalar için hazırlık yapan hainler, sizler şu gerçeği asla öğrenemeyeceksiniz;
BU ŞEREFLİ MİLLETİN ÇOÇUKLARI,ANALARI'NIN KUZULARI OLARAK DOĞAR, BABALARININ OĞULLARI OLARAK BÜYÜR, SONRASINDA İSE BU MİLLETİN ŞANLI TARİHİNDE ATSIZ BİRER KAHRAMAN OLACAKLARINI BİLEREK ŞEREFLİ BİR ŞEKİLDE ŞEHÂDETE YÜRÜRLER!!!
BİR UMUTTUR YAŞAMAK
Sizlerinde müsadesiyle bu paylaşımıma çok geç kalmış olan bir teşekkürle başlamak istiyorum. 15 Temmuz gecesi henüz Sayın CUMHURBAŞKANIMIZ, YÜCE MİLLETİMİZE sokağa çıkarak darbeye direnmeleri yönünde davetini yapmadan önce YÜCE ALLAH’a şükürler olsun ki henüz saat 24:00 olmadan tüm dostlarıma, sevenlerime bu yönde davet yapmıştım. Davetimi de “Darbeye direnmeyerek VATANINA sahip çıkmayanların eşleriyle nikahı artık boştur. Çünkü, VATAN namustur.” demiştim.
Bu davetim üzerine düşünmeden kendini sokağa atan ne kadar arkadaşımız varsa hepsine bu gecikmiş teşekkürümü iletmek istiyorum. Teşekkürümü bu kadar geç yapmamın sebebi ise darbe sürecinin hala daha devam ettiğine olan inancım içindi. Şu anki şartlar, darbe sürecinin bittiğine ancak başka süreçlerin başladığına işaret etmektedir.
Yabancı ülkelerin konsolosluk görevlisi adı altındaki ajanlarının Güneydoğu’daki pkk yanlısı olan veya olmayan büyük aşiretlerle irtibat kurmaya çalışmaları, ekonomi notu derecelendirme kuruluşlarının saçma sapan gerekçelerle kredi notumuzu düşürmeleri(ve son zamanlarda gelişen bu tip olayların sayısının artması)...
Kıymetli Dostlarım, darbe teşebbüsü gecesinden sonra çok sayıda ki arkadaşımız NECİP FAZIL KISAKÜREK Üstad'a ait olduğu bilinen bir ikiliyi gönülleri kırgın bir şekilde sosyal medya da paylaşarak özellikle de şahsıma dert yanarak yollamışlardır (Ortada kimse yoktu biz sökerken bayırı… Açıldı şimdi ise sahte mürşit pazarı). Darbe gecesi sokaklarda kendilerinin olduğunu (sağ olsunlar beni de bu gruba katmışlar) ancak darbe teşebbüsü bastırıldıktan sonra görünürde ve ekranlarda sadece başkalarının olduğunu hatta bu insanların çoğunun darbe gecesi YÜCE MİLLETİMİZE sokağa çıkmayın diyen kişiler olduğunu söylemişlerdi.
Bu arkadaşlarımız haklılar. Ancak haklı olmak maalesef ki bazen hiçbir şeyi değiştirmiyor. Sümerlerden bugüne kadar bir çok uygarlığı inceleme imkanım oldu. TÜRKÇE'ye çevrilmiş yazılı belgelerde hep aynı gerçekle karşılaştım. Bedelini biz ödedik, Reklamını başkaları yaptı.
Kıymetli Dostlarım, size üzücü bir haberim var. Bu ne yazık ki geçmişte de böyleydi, maalesef ki bugünde böyle... Çok kötü bir durum ama binlerce sene sonra da yine aynısı olacak.
Bu tip haksızlıkları gördüğümde mevlana hazretlerinin “La tahzen! Üzülme!” isimli şiirini okurum. Ruhumun içerisinde ki fırtınalara bir parça çare olur. Sizlere de tavsiyem bu duygu yoğunluğuna saplandığınızda içinizdeki kızgınlığı söndürecek bir şeyler bulmanızdır. NECİP FAZIL Üstad'ın TÜRK-İSLAM DAVASI'nın neferlerine bu durumlar için söylediği bir ikiliğini size hatırlatmak isterim (Sen bir devsin, yükü ağırdır devin! Kalk ayağa dimdik, doğrul ve sevin.).
Sevinin çünkü televizyonların söylediği gazetelerin, blog yazarlarının yazdıkları elbet bir gün unutulacaktır. Unutulmayacak tek şey olayların yaşandığı caddelerin, sokakların kayıda alınmamış sözlü tarihi olacaktır. Sizin evlatlarınız, sizin torunlarınız bu payeyi çok uzun yıllar sonra bile yaşayacaklar. Bir sohbet esnasında YÜCE MEVLA’nın ona verdiği görevin bile farkında olmayan kişiler kahvelerde, berberlerde, spor salonlarında ve başkaca bir çok yerde o gecenin sohbetini yaparak sizin isminizin ve ruhunuzun onurlanmasını sağlayacaklar.
Kıymetli Dostlarım, eski bilgelerinde söylediği gibi "İNSANOĞLU, BENCİL YARATIKLARIN EN ZEKİSİDİR." Bu yüzden hiç hakkı olmadığı halde kahramanlık payesinin hemen hemen hepsini kendisine alanlara dahi kızmayarak son günlerde bazıları tarafından bozulmaya çalışılan MİLLİ ahenge zarar gelmemesini sağlayacağız. ŞÜKÜRLER OLSUN Kİ BİZLER İŞİN GÜÇ KISMININ ADAM OLMAK DEĞİL, ADAM KALMAKTIR GERÇEĞİNİN ŞEREFİYLE YAŞAYACAĞIZ.
15 TEMMUZ darbe teşebbüsü tehlikesinin geçmesini güvenli bir yerde bekleyip daha sonra ekranlara çıkıp rol çalarak kendilerine büyük payeler çıkardıklarını düşünen gâfiller ve bu topraklarda yeni kalkışmalar için hazırlık yapan hainler, sizler şu gerçeği asla öğrenemeyeceksiniz;
BU ŞEREFLİ MİLLETİN ÇOÇUKLARI,ANALARI'NIN KUZULARI OLARAK DOĞAR, BABALARININ OĞULLARI OLARAK BÜYÜR, SONRASINDA İSE BU MİLLETİN ŞANLI TARİHİNDE ATSIZ BİRER KAHRAMAN OLACAKLARINI BİLEREK ŞEREFLİ BİR ŞEKİLDE ŞEHÂDETE YÜRÜRLER!!!
BİR UMUTTUR YAŞAMAK
